Diş otu
ya da mermeriye olarak da bilinen Adaçayı 30-70 cm boyunda ballıbabagiller
familyasından kokulu ıtırlı, kışın yapraklarını dökmeyen, dayanıklı otsu ya da
çalımsı bir bitkidir. Bütün Avrupa ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de bolca
yetişir. Yaprakları olgunlaştığında beyazımsı bir renkte ve tüylüdür.
Yaprakları kurutularak çay gibi demlenip içilebildiği gibi yemeklere koku ve
lezzet vermek için de kullanılır. Ayrıca hoş bir koku ve lezzet verdiği için etlerin
dinlendirilmesinde, karaciğer, ördek, kaz ve diğer av hayvanlarının
kızartmalarında kullanılır.
Güneşi
seven bir bitki olan adaçayı, çayırlarda, bayırlarda ve meralarda yetişir.
Ülkemizde Batı ve Güney Batı Anadolu’da bol olarak yetişir. Bitki yaprakları
çiçeklenme öncesi Mayıs-Haziran aylarında etken maddelerinin en verimli olduğu
öğlen saatlerinde toplanıp, gölgeli ve havadar bir yerde kurutulur. İyice
kurutulduktan sonra ince ince kıyılarak hava almayan bir kapta saklanır.
Çok eski
çağlardan beri faydaları bilinen adaçayı sık içildiğinde bedene zindelik ve güç
verir. Hastalıklardan sonraki halsizliklerde kullanılırsa vücuda direnç
kazandırarak halsizliği alır. Gece terlemelerine iyi gelir. Bu gibi terlemeleri
sonlandırmakta faydalıdır. Kramplarda, omurilik rahatsızlıklarında, beze
hastalıklarında başarıyla kullanılır.
Sözü
edilen hastalıklar için kaynatılıp demlenerek hazırlanmış adaçayından günde iki
su bardağı kadar içilmelidir. Karaciğer rahatsızlıklarında, Kanı, temizler,
solunum organlarını balgamsı salgılardan kurtarır. İştah açıcı bir bitkidir.
Mideyi ve bağırsakları rahatlatır ve gazların dışarı atılmasını sağlar.
Adaçayı,
çay olarak içildiği gibi yapraklarının kurutulup toz haline getirildikten sonra
haricen de kullanılabilir. Böcek sokmalarında sokulan bölgeye adaçayı tozu
uygulanırsa sıkıntıyı giderir. Bademcik iltihaplarında, boğaza hastalıklarında,
diş, yutak ve ağız boşluğu iltihaplanmalarında gargara şeklinde uygulanması
özellikle tavsiye edilir.
Adaçayı
sallanan dişlere, diş eti çekilmelerine ve kanamalarına karşı da çalkalama ve
gargara yöntemiyle başarıyla kullanılır. Ayrıca dış yaralara da pansuman
şeklinde uygulanırsa faydalı olur. Şişkinlik, ishal ve bağırsak iltihabı
rahatsızlıklarına faydalı bir bitkidir. Küçük çocukların öksürüklerinin
giderilmesinde başarıyla kullanılır.
KULLANIM
BİÇİMLERİ:
ÇAY OLARAK: Yarım veya bir tatlı
kaşığı dolusu ince kıyılmış kuru yaprak, bir su bardağı dolusu kaynar suyla
haşlanır ve üstü kapalı olarak 10 dakika demlendikten sonra süzülür. Günde 2-3
bardak içilir. Taze bitki kullanılması durumunda 4-5 dakika demleme süresi
yeterlidir. Günde üç kereden fazla içildiğinde hafif zehirlenmelere sebep
olduğu için doz aşılmamalıdır. Çocuklara da daha düşük dozlarda verilebilir.
ÇALKALAMA/GARGARA: 2-3 tatlı kaşığı
kurutulmuş ve ince kıyılmış yaprak, 2 bardak soğuk suya eklenir ve ateşe konur.
Kaynamaya başlayınca ocaktan indirilir ve üstü kapalı olarak 15 dakika
demlendikten sonra süzülür. Günde pek çok kere 5-10 dakika süreli gargaralar
yapılır.
Gargaralarda ve
çalkalamalarda kekikle, sindirim sorunlarında ise Mayıs papatyası ile eşit
oranda karıştırılır.
Adaçayı şeker
hastalarının sinirlerini teskin eder.
Midevidir, sindirimi
kolaylaştırır. Hazımsızlık durumunda çok etkili bir gaz söktürücüdür.
Gece terlemelerini en
aza indirir. İdrar söktürür. Dişleri beyazlatır ve sağlamlaştırır.
Hanımlarda döl yatağı
kaslarını uyarır, adet düzensizliklerini ve aşırı sancıları giderir.
Östrojen hormonu
içerdiği için Menopoz dönemi sıkıntılarını azaltır.
Ciltteki mantarlara sürülürse onları yok eder. Adaçayı yaraların iyileşmesini hızlandırır.
NOT: Grip ve nezle salgınlarında oturulan odada adaçayı kekikle beraber
kaynatılırsa odayı dezenfekte eder.Ciltteki mantarlara sürülürse onları yok eder. Adaçayı yaraların iyileşmesini hızlandırır.
YAN ETKİLERİ: Tansiyonu yüksek olanlar günde 1 bardaktan fazlası yasaklanmalıdır. Hamilelere ve karaciğer iltihabı olanlar kullanmamalıdır. Erkeklerde cinsel gücü azaltır, kadınlarda ise artırır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder