7 Nisan 2012 Cumartesi

ABDESTBOZAN OTU


Latince adı Sarcopoterium Spinosum olan abdestbozan otu gülgiller familyasına ait, Mart, Nisan aylarında daha çok rutubetli yerlerde yetişen, yeşil ve kırmızı renklerde çiçekler açan  hoş kokulu, 30 – 60 cm. boylarında olan sürüngen bir bitkidir. Yaprakları bileşiktir. Üst yüzü az, alt yüzü çok tüylüdür.  



Bitkinin tepeciği fırça biçiminde parçalı ve kırmızı renktedir. Sonbaharda 3-5 mm. çapında kürecikler halinde siyah, sarımsı, kahverengi meyveler verir. Halk arasında "geven" adıyla da bilinen abdestbozan otunun yaprakları taze olarak salatalarda çeşni olarak da kullanılır.  



Ülkemizde Akdeniz ikliminin egemen olduğu Akdeniz ve Ege bölgelerinde 300 m yüksekliğe kadar orman içi açık alanlarda yetişir. Bileşiminde saponin ve yağ vardır. Abdestbozan otunun kurutulmuş gövdesi ve yapraklarından 50 gram kadarı 1 litre kaynar suda demlendirilip süzülürse ve elde edilen sıvı, yemeklerde günde 3 kez birer bardak içilirse eğer şeker hastalığına iyi gelir.


Abdestbozan otu aynı zamanda mideyi kuvvetlendirir, göğüs ağrılarını dindirir, ateşi düşürür, boğmaca, öksürük ve baş ağrılarını keser. Vücuda dinçlik verir, balgam ve ter söker. Burun kanamalarını keser. Bademcik şişlerini indirir. Mide yanması ve bağırsak gazlarını giderir. Kurutulmuş tozu ses kısıklıklarında balla karıştırılarak kullanılırsa rahatlama sağlar.

Yara iyileştirici etkisi de olan abdestbozan otunun kökü ezilip elde edilen sıvı çıbanları olgunlaştırmada da kullanılabilir. Yaprakları kırıklara yaralara bağlanırsa iyileşme hızlanır.



Ayrıca bu bitkiden siyah ve yeşil boya da elde edilir.






SAPONİN: Saponinler, glikozit gruplarına aittirler. Suda kaynatıldığında, maddeye adını veren sabun (Latince sapo = sabun) gibi köpük oluştururlar. Sığırkuyruğu çiçeği ve çuhaçiçeği gibi saponin içerikli bitkiler, Balgam söktürücü bir etkiye sahiptirler. Bu ve daha pek çok bitkinin içeriğinde bulunan saponinler bulunduğu bölgeye yapışıp kalan balgamı akışkan hale getirilerek öksürükle kolayca dışarı atılmasını sağlarlar.  Ayrıca mukozayı hafifçe uyararak, salgıların artmasını sağlarlar.

Steroit saponinleri olarak adlandırılan bir başka saponin gurubu da, kimyasal yapıları bakımından, insan bedeninde salgılanan hormonlara benzerler. Bu grupta en önde gelen bitkilerden biri ginseng köküdür.

Saponinlerin bir başka tedavi edici özelliği de normalde midenin sindiremeyeceği bazı bitkisel maddeleri sindirilebilir kıvama getirebilmeleridir. Ama saponinler yüksek dozajda kullanıldıklarında, mide-bağırsak mukozasını tahriş edebilirler. Bu nedenle, önerilen dozajlara uymak gerekir.

___________







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder