Zeytin 10 metreye kadar
boylanabilen, sık dallı, yayvan tepeli, her dem yeşil yapraklı bir ağaçtır.
Geniş, kıvrımlı, yamru yumru bir gövdesi vardır. Ağaç yaşlandıkça, düzgün gri
renkli gövde kabuğu giderek çatlar. Uzun ömürlü bir ağaçtır, yaklaşık 2000 yıl
kadar yaşayabilir. Sürgünleri gri renkli, dikensiz ve hemen hemen üç köşelidir.
Mızraksı, çok kısa saplı, deri gibi sert yaprakları sürgünlere karşılıklı
çiftler halinde dizilmiştir. Yaprakları basit, tam kenarlı ve kenarlar alt yüze
doğru hafif kıvrıktır. Yaprakların ucunda sivri bir çıkıntı bulunur. Yaprağın
üst yüzü koyu gri-yeşil ve tüysüz, alt yüzü mavimsi gümüşi renkte ve beyaz sık
ipeksi tüylerle kaplıdır.
Baharın sonlarına doğru yaprakların
koltuğunda seyrek salkımlar halinde açan, küçük beyazımsı-sarı renkli, kokulu
çiçekleri vardır. Rüzgârların taşıdığı çiçek tozlarıyla döllenen çiçekler etli
ve yağlı meyve verir. Meyve önce yeşil, olgunlaştıktan sonra da parlak siyah
bir renk alır. Etli meyvenin içinde sert bir çekirdek vardır. Meyvenin etli
kısmından ve çekirdeğinden elde edilen "yağı" bakımından çok değerli
bir ağaçtır. Aynı zamanda ağacının çok heybetli ve estetik bir görünümü vardır.
Odunu çürümeye karşı son derece dayanıklıdır.
Zeytinin yaprağında tanen, uçucu yağlar, organik
asitler ve rezin bulunur. Yapraklar ve gövde kabuğu iştah açıcı, idrar
söktürücü ve ateş düşürücü olarak kullanılır. Şeker hastalığında kullanım alanı
olduğu gibi, tansiyon düzenleyici olarak da bilinir.
Zeytin dermo kozmetik amaçlı
da kullanılmaktadır. Zeytinyağlı şampuanlar saç dökülmesini engeller, saçın
çabuk uzamasını sağlar. Lezyonlu saçlı deriyi onarmaya yardımcı olur ve kepek
oluşumunu engeller. Zeytinyağlı sıvı sabun, duş jelleri, katı sabun, bebek şampuanları
cildi olumsuz dış etkenlere karşı korurlar. Cildi güzelleştirip yaşlanmasını
geciktirerek ciltteki kırışıklık oluşumunu engeller. Zeytin dayanıklılığın
sembolüdür. Doğal zeytinyağlı dermo kozmetik ürünler cildimizde kimyasal
kalıntılar bırakmadığından dünyada kullanımları giderek artmaktadır. Yüzyıllardır
Akdenizlilerin sağlık ve güzellik kaynağı olmuştur. Kutsal metinlerde de şifa
kaynağı olduğu belirtilmiştir.
Dünya zeytin üretici ülkeleri
arasında ağaç varlığı açısından Türkiye 4. alan açısından da 6'ncı sırada yer
alır. Böylece dünya zeytinyağı üretimine %8 oranında katkıda bulunur, sofralık
zeytin üretiminde de İspanya'dan sonra 2. tüketimde ise 1. sırada yer alır.
Marmara Bölgesi'nin ağaç varlığı açısından Türkiye içindeki payı da %10 olarak
belirlenir. Ayvalık, Edremit Körfezi, Gemlik, Yalova gibi yerlerde yoğun olarak
bulunur.
Damak tadına çok uygun bir besin kaynağı olan zeytinin hangi türü olursa olsun kahvaltı sofralarının vazgeçilmez yiyeceklerinin başında gelir. Zeytinin sofralık tüketimde pek çok çeşidi vardır. Bunların en bilinenleri, siyah zeytin ve yeşil zeytin olarak iki ana guruba ayrılır. Her iki gurup da pek çok çeşidi kendi içinde barındırır.
Damak tadına çok uygun bir besin kaynağı olan zeytinin hangi türü olursa olsun kahvaltı sofralarının vazgeçilmez yiyeceklerinin başında gelir. Zeytinin sofralık tüketimde pek çok çeşidi vardır. Bunların en bilinenleri, siyah zeytin ve yeşil zeytin olarak iki ana guruba ayrılır. Her iki gurup da pek çok çeşidi kendi içinde barındırır.
ZEYTİNİN FAYDALARI:
- Enerji verir, tok
tutar. Cildi besler ve güzelleştirir.
- Mideyi kuvvetlendirir.
İştah açar.
- Bağırsakları yumuşatır
kabızlığı giderir. Bağırsak solucanlarını düşürür.
- Karaciğer ve baş
ağrısını giderir ve karaciğerin düzenli çalışmasını sağlar.
- Damarları açar, yüksek
tansiyonu düşürür.
- Böbreklerde kum ve taş
oluşumunu engeller.
- Kan şekerini düşürdüğü
için şeker hastalarına faydalıdır.
- Hücreleri yenileyerek
yaşlanmanın etkilerini geciktirir.
- Bebek ve çocuk
gelişimini destekler. Beynin ve kemiklerin gelişip güçlenmesini sağlar.
DERLEME
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder